22 Eylül 2017 Cuma

SONBAHAR EKİNOKSU




Sonbahar geliyor serçe
Yuvanı ne yapacaksın?
Ayva çiçek açmadan önce.
Meyvelerin içi geçecek
Rüzgâr başka çeşit esecek
Yağmurlarla ıslanacaksın.

Halbuki ne kadar sıcaksın

C. Külebi




Güneş ışınlarının ekvatora 90 derece dik açıyla geldiği ve karanlık ile aydınlığın eşit olduğu zamanı kuzey yarım kürede Sonbahar Ekinoksu olarak karşılıyoruz. Diğer yarım küre de ise Bahar var.






Ekinoks haritasının yükselen yöneticisi Merkür ile Plüton arasında uyumlu görünüm; özellikle ısrarla söylediğiniz ve üzerinde durduğunuz önemli konularda alınacak olumlu sonuçların olabileceğini söylemekte. Plüton çok kısa bir süre sonra uzun gerileme sürecini bitirmiş olacak, gizli-saklı olanı ya kasıtlı bir şekilde ya da şartların ve toplanan bilgilerin belirgin hale gelmesi sebebiyle ortaya çıkaracak ve yeni durumlara dönüştürecektir.

Venüs, Merkür ve Mars’ın haritada Başak burcunda ve yakın durmaları; Netlik/kesinlik, konuşkanlık, yaratıcı zeka, yansıtabilirlik, bazı konularda ilerleme sağlama verebilir. Toplumsal ve kitlesel açıdan bakıldığında ise çağrıda bulunulan değişikliklere ve reformlara genel olarak uyulması ve olumlu cevap verilmesi mümkündür, özellikle çevre/doğa konularında insanların geçtiğimiz aylar içinde yaşadıkları olaylar; depremler, kasırgalar, beklenmedik sağanaklar ve sel felaketleri acil bir şeyler yapmanın gerekliliğini göz önüne serdi ve insanlar artık bir çok şeyin farkında olacaktır. Yine Ateş elementinde Satürn-Uranüs-Ay Düğümü kombinasyonu bu yaşanan doğa olaylarının yarattığı tahribatlar bu periyotta düzeltilmeye başlanacaktır, eski geleneksel yapılara Uranüs’ün dokunuşları yeniden modern bir hava katabilir... Önümüzde ki 3 aylık periyotta tüm el uğraştıran, detay gerektiren işlerinize yaratıcılığınızı dahil edebilirsiniz.

Merkür ve Mars haritada Neptün’e karşı duruyor; bu gösterge enerji ve eylemlerde daha uyuşuk, daha motivasyonsuz, iletişim konularında yanlış anlama, yanlış yorumlama, netlikten yoksun durumları söylerken, inançları da irdeleyeceğimiz durumlarla bizi karşılaştırabilir, “dinin arkasına saklanıp kendini öyle lanse ettirenler, yaptıkları eylemlerle, o dinin kuralları çerçevesinde olmadıkları  gibi uzaktan yakından alakası dahi yok “dedirtecek olgularla bizleri yüzleştirecektir.

Bu gösterge yine toksinlere ve virütik durumlara yatkınlık olabileceğini söylüyor.

Merkür’ün Satürn ile dik açıya doğru gidiyor olması, iletişim konularında bir takım kısıtlamalarla karşılaşabileceğimizi de göstermekte.

Jüpiter – Uranüs karşıtlığı ; Eylül’ün son günlerinde (26-30 Eylül) - önemli olayları karşımıza çıkaracaktır. Jüpiter genişlemekten Uranüs özgürlük ve isyandan hoşlanıyor. 
Bir konu ESAS mesele haline gelebilir ve etkisi sarsıcı olabilir. Aynı süreçte Plüton da direkt hareketine dönecek bu da adeta ateşe yakıt kazandıracaktır. Özellikle siyasi alan bugünlerde ve takip eden aylarda havai fişek gösterileri gibi… Sahne arkasında olan bir şey, hızlı bir değişim yaratarak açık havaya çıkacak, beni görün, fark edin, buradayım der gibi. Bu olaylar bir şok etkisi halinde gelebilir ve semptomları başka faaliyet alanlarını da etkileyebilir ama sonuçta rahatlama da getirebilir. Benzetme belki hoş olmayacak ama büyük bir apsenin nihayetinde patlayıp içinde ki cerahatinin tamamen boşalması gibi.

Ekinoks haritasında; Ay çok yeni girdiği Akrep burcunun ilk derecesinde ve Jüpiter ile yan yana duruyor adeta az kaldı sende Akrep yolculuğuna başlayacaksın, haberini sen gelmeden ben duyururum, der gibi.

Bazı konulara duygusal düzeyde fazlaca reaksiyon verebiliriz. Geçmişte ki anılar ve olaylar ortaya çıkabilir. 
Özellikle toplum önünde tanınmış/ünlü kişilerin bilinmedik olayları ya da eskiye dayalı üstü kapatılmış olayları gün yüzüne çıkabilir, öfke, kasti incitme, kıskançlık sebebiyle bunlar ifşa edilmiş de olabilir ve bunun sonucunda da yüz kızartıcı ve utanç verici durumlarla karşılaşılabilir.

Adeta duygu ile tamamen boğulmuş hissi içinde ve karşılığında da bir anda boşalıp her şeyi ortaya döküp saçmak rahatlama getirebilir ama hangi durumlara düşeceğinizi, kafalarda nasıl bir imaj ve görüntü bırakacağınızı da hesap etmeniz gerekir. 


Parfüm şişesi düştü, kırıldı, ortaya saçıldı… koku son derece yoğun, o anda hiç iyi gelmeyebilir, ağır, keskin, baygınlık verici ve baş ağrıtıcı. Şişe bir daha bütün olmaz, parfüm kokusunun ağır etkisi de birkaç güne uçup gider. Sizin imajınıza dair kalplerde ve beyinlerde yarattığınız hayal kırıklıkları ise yıllarca sürer.








Yıldız Gönüllü  22 Eylül 2017  22:15 pm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder